OLUCAK KÖYÜ İLE İLGİLİ
BELGE BİLGİ WEB HABER


EMİN BEYDEN GELEN E-MAİL
Sayin Mehmet (Yilmaz) bey,
Samsun mubadele derneginin ziyaretci defterinde bazi akarabalarim ile ilgili yaptigim arastirmaya yardimlariniz icin tesekkur ve saygilarimi iletmek isterim. Yillardir (29 yil) Amerikada yasiyorum ve arastirma muhendisi olarak XMXiXtXtaXl CXeXlXiXk'iXn bir fabrikasinda calisiyorum. Bunun yaninda her yil muntazam olarak Turkiye'ye gelir Samsun ve dogum yerim olan Bafra'da mumkun mertebe vakit harcarim. Mahallemiz'in (Gazipasa) artik eski hayat dolu gunleri kalmamasina ragmen hala bazi eski topraklarla oturup konusma firsati yakalayabiliyorum buda beni fazlasi ile mutlu ediyor.
Samsun'da hala 1inci kusaktan gelme bir halam var (89 yasinda) saniyorum 6-7 yaslarinda gelmis. Samsun Mubadele Derneginin bu webpage'ne sans eseri rastlayinca yillardir icimde huse olan sorulari sormayi dusundum ve varolsunlar hemesehrilerimiz ve sizde dahil herkez bildigince yardimci olmaya calisiyor. Bu cok guzel bir olay.
Babam (lakabi ile Kofteci Hasan) bahceci idi. Kosukoy'une (eski ismi Agillar)giden yolda (su anda sehir ici sayilir) irmak kenarinda bahcemiz vardi ve zerzavat satarak gecinir idik. Etrafimizdaki bahcecilerinde sahiplerinin cogu mubadil Yunanistandan gelmeler idi. Babam bahce mallarini Bafra'nin Kari pazarinda Pazartesi ve Persembe gunleri pazarlar ve satardi. Bende kucuklugumde hep babama yardim ettigimden bilirim, musterilerimizin coguda Surmeli macirlari idi. Babam onlar geldiginde beni tanistirir ve bak oglum memleketten koylumuz veya hisimimizdir derdi. Ismimide (Balkan harbinden donmeyen dedem Emin hoca'dan aldigimdan) buyuk bir iftiharla kendisinden yasli dedemi memleketindeki koyunden taniyan koylulerine soylerdi. O zamanlar o kucuk aklimla hep dusunur ne kadarda hismimiz varmis derdim. Bizler kucukken buyuklerimiz hep bak okuyup adam olmazsan bu topraklarda curur gidersin, oku adam olda kurtul buralardan der dururlardi. Birde bizim macir milletinin baska sansi olmadigi (yani babadan kalma kurulu daha iyi bir duzenin olmamasi, tuhafiye, dukkan, vs.) icin bizler okumaya cok onem verdik ve okuyanda memleketinden ayrildi.
Doktor Muhittin Gungor'de babaannem tarafindan yakin bir hisimimizdir lakin ne kadar yakindir bilemiyecegim. Babamin hastaligi sirasinda Muhittin amca her zaman evimize gelir babami muayene eder ve hal hatir sorardi. Muhittin Gungor Doktorumuzun oglunun Samsun'da ikamet ettigini biliyorum.
Eger arastirma yaptigim Babamin amcalari ve ogullari Surmeli koyunde olsalardi bu bilinirdi cunki babam Surmeli koylulerimiz ile her zaman hasir ve nesirdi. Saglam olarak bilinen bu akrabalarimin Samsun'un Tekkekoy'unde ikamette ettirilmis oldugu, lakin bugun nerelerdedirler ne yaparlar, kim gitmistir, kim kalmistir bilemem. Ben taa Amerika'ya geldigime gore bu akrabalariminda baska yerlerde olmalari kuvvetle muhtemel. Umarim Samsun Mubadele Derneginin Webpage'i bu hususta yardimci olmaya devam eder.
Mehmet bey size tekrar tesekkurlerimi sunar saglik ve esenlikler temenni ederim. Emin Erman, USA
Zor Yıllar: MÜBADELE
Hemşerimiz Süleyman Güngör'ün ziyaretçi defterimize gönderdiği duygu dolu yazıyı sizinle paylaşıyoruz:
"Selamünaleyküm..
Bu siteyi kuran kardeşlerimize,çok teşükkür ederim.Ben sürmeli köyünden küçük Hasanın Osmanın oğlu Süleyman Güngör.Sürmeli köyü sakinlerine selam eder,büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öper,sağlık ve sıhat dilerim.1962 doğumluyum.yaşamım boyunca 3 şeyi çok çok
istedim 1.si gençlik yıllarımızda bir tatil yöresine gitmek gezmek idi.Şükür gittik. 2.si dedelerimizin doğup büyüdüğü 350 sene büyük dedelerimizle yaşadığı,ağladığı,güldüğü ata topraklarımıza,insanlık dersini yaydığı,toprakları görmekti...bin şükür olsun orasını da gezmek görmek nasıp oldu.Oraya gitmemize vesile başta bozun Ayhan Bozdemire ve ibişin Mehmet İşlere çokk çok teşekkür ediyorum.özel otomuzla gittik.Batı rakyadan Gümilcineden yanımıza rehber aldık.arabamızda,rumeli davul zurna kasedini koyduk..ver elini kavala.sonra sarışaban kavala aynı samsuna benziyor tıpatıp.sarşaban ise engiz (19 mayıs)gibi düz ova.neyse olucak köyünün başına geldiğimizde arabamızı çektik kenara açtık arabanın kasedini davul zurnayı,başladık rumal
,demir ağa,sallama vb. oynamaya..yoldan geçen,yunan ve rumlar bize bakıyor.biz çoştuk coştuk.yolun kenarında arabalar birikmiş bizi seyrediyor..oyunumuz bitti.köye 3-5 dk kalmıştı.kalbimiz güm güm atıyor 1-2 dk varken köy gözündü..bizim de gözlerimizde yaşlar büründü büründü..neyse köye vardık köy kahvesine oturduk..hoş beş saolsunlar iyi karşıladılar onlar kahvede,baylı bayanlı oturuyorlar duyan geldi geldi..bizler burdan giderken,ikram edeceğimiz tatlı vs vs ikram ettik.olucak köyüne Ayhan Bozdemir daha önce gitmişti Ayhanı görünce önce Ayhana hoş geldin diye sarılıyorlar iyi irtiba bırakmış ayhan orda.saolsun kardeşim ayhan.sonra köyü gezmeye başladık.O köyün sakinleride yanımızda,hem sohbet hem çekim yapıyoruz.tabi benim gözüm dedemin ninemin bahsettiği çınar ağacındaydı.o ağacın altında 2000-3000 koyun gölgeleniyormuş,malesef çınar duruyor ama yıldırım yıkmış çınarı,sadece gövdesi duruyor.sonra,oluk su oluğu taşı oymuşlar otuz hayvan su içeceği kadar uzun oluk.buz gibi su eyyy mübarek..dedelerimizden kalan 8-10 adet eski ev,ev ama bizim evlerden sağlam,hala ayakta..bel kalınlığında kütüklerle inşa edilmiş evler hep...iki katlı ve çıkmalı yani balkon çıkmalı.o köydeki camimiz yıkılmış yeri boş,Mezarlığımızda,ormanlık olmuş Allah gani gani rahmet eylesin,.orda yatan rahmetlilerimize onları saygıyla anıyor,dualar ediyoruz.1924den sonra lozan antlaşmasıyla deedelerimize türkiye yolu gözükmüş.mecburi göç takas.naparsın ağlasan sızlasan ne olcak dedelerimize bir tarih verilmiş o tarihte herkez,Kavalada olcak demişler.gülcemal isimli vapur kavala limanında bekliyor.geöi bağırıyor vungggg vungggg vunggg herkez gözü yaşlı.mahşeri kalabalık yüzlerce dönem arazi evler hayvanlar yok pahasına,yol harşlığı yetcek kadar bir rakam verilmiş ellerine.ama,Dedelerimiz demişler ki BAYRAĞIMIZ,VATANIMIZ VE TÜRK HALKI SAOLSUN demişler.olucak köyünde 93 kişi seferberlikte savaşa gitmiş kaç kişi geri gelmiş biliyor musunuz komşular? 4 kişi geri gelmiş.cephelerde kalan tüm şehitlerimizi saygıyla anıyor cennet mekanları olsun dua ediyoruz..kalan 4 kişi Arap Ali,Cemle Hasan,Koca Şükür,Küçük Hasan dedem savaş yıllarını günlerce anlatırdı.osmanlıya dört bi yandan saldırılmış dedemler musul halep cephesindelermiş,cephane Yok dicek kaadar az yemek kuru ekmek su rahmetli arap ali ve rahmetli koca şükür 5-6 kez kılıçlı müharebeye katıldığını,haftalarca sürdüğünü dedem anlatırdı.dedem ve arkadaşları 7 yıl o cephelerde karış karış gezip o hudut boylarında siper oplmuşlar ellerinden geleni yapmışlar.dedem ve koca şükür esir düşmüşler ingilizlere,diceksiniz ki,ingilizler ne işi var o müslüman arap topraklarında,ya işte.var ya yorum yapmak istemiyorum.dedem ve silah arkadaşlarının esir düşme anısını dedemin anlatımı dedemler taa musulun aşağılarında hala savaşıyorlar.haberleri yok anlaşma olmuş,üstleriyle irtibatları kesilmiş.ve orda tam anlamıyla pusuya düşürülmüşler ikmal yolları kesilmiş artık ot,ağaç kabuğu ölü atlarını yemeye başlamışlar.neyse kısa anlatayım sonra yaralı ve baygın olarak esir alınmışlar..çoğu arkadaşı ölmüş.halepde hastanede yaralı tedavi edilmiş 7 ay esarettden sonra serbest bırakılmışlar.anlatacak çok şey var sonra askerlikleri bitmiş.teskere alma günü gelmiş.köylerine dönme günü,köye telgrafla bildirilmiş.olucak köyünün başında analar,babalar,eşler,yavuklular,evlatlar 10 gün gece gündüz bekleşmişler,bide bakarlar ki gele gele 93 yiğit olucaklı askerden 4 kişi köyğne dönebilmiş Allah hepsinden razı olsun.işte eski adı olucak köyü yeni adı sürmeli köyü işte olucaklı macırlar ve sürmeli köyü insanı.acıyı bal eylemiş aç kalmış susuz kalmış hastalıklardan yavrularını yitirmişler ama hiçbir zaman asi gelmemişler.yurt savunmasında hep en önde 13-14 yaşında evlatlarını seve seve,gönüllü,cepheden ccepheye koşmuşlar ..köyümüz ve komşularımızla gururlanıyorum.1926dan sonra sürmeli köyüne yerleştikden sonra da köyümüz hep faydalı insanlar çıkarmışlardır.yurdumuza faydalı iş adamları,ordu mensupları,doktorlar,öğretmenler,sanaatkarlar,polisler,amirler,din görevlileri aklıma gelmeyen çok faydalı komşular hepsini ellerinden ve gözleriinden öpüyorum. 3. en çok istediğim konu.köyümüzün tepesi KEL TEPE Allah nasip ederse,ömrümüz ve imkanımız olursa önce kel tepenin tam üstüne kadar asvalt arabasına binen,ailesiyle tepenin üstüne kadar,rahatça çıkacak..çıkaccakta orda napacak diyeceksiniz,dinleyin komşular.bu tepe 90 sene önce kel değildi domuz , ayı,kurtların barındığı kekliklerin kakuvak kakuvak öttüğü sıkça kayın meşe,kızılcık ağaçlarıyla doluymuş büyüklerimiz değirmen,ev,salaç,samanlık,ahır yapmışlar imkansızlıktan tepe kel olmuş.icraata geçelim şimdi.tepenin tam üstüne bi bahçivan bi bekçi için iki ev tam donanımlı..bekçi ve bahçivana sigorta,veya bağkur pirimi ve maaş verilmeli tepe ve eteklerine çeşitli ağaç ekilecek mesela 10 dut,10 indir,10 ceviz,10 kızılcık,10 erik,10 kestane,50 fındık,10 kiraz,10 nar,10 karadut,10 parmak dut,30 karaca erik,20 töngel,20 böğürtlen,40 meşe,40 gökçe,5 elma,20 ayva,10 armut,40 fıstık çamı (topçam),40 kayın ağacı bu ağaçlarekilmeli..hayvalardan korunmalı.4 yıl bebek gibi bakılmalı sulanmalı budanmalı 4 yıl sonra Allahın izniyle o kel tepeden köye yetcek kadar meyva çıkar.milyonlarca canlı dua eder diyorum..bide diyorum ki köyümüzdeki her genç kötüğü sürmeli olan her genç kardeşimiz evleneceği zaman düğününden bi hafta evvel o keltepeye 10 ağaç dikmeli köyde değilse mesela köy dışındaysa 10 ağaç parasını 250 ytl sürmeli köyü muhtarlığına makbuz karşılığında ödemesini yapmalı 10 ağaç dikmeyen veya parasını göndermeyen damat adayının düğününe kimse gitmesin diyorum.10 ağaç dikilmişse ilan ile duyurulmlı.düğün dualarla veya coşkuyla kutlanmalı.10 aağaç dikmeyen delikanlıya gelin melin lazım değil diyorum.satırlarıma son verirken herkezi selamlar kırıcı olduysam bağışlayın sağlıcakla kalın. msn adresim:kavali55@hotmail.com"
13.05.2007
Amerika'dan Bafra'ya 23.03.2007

|
|
Ziyaretçi defterimiz, zaman zaman ilginç mübadele öykülerine vesile oluyor.
Daha önce de öyküsüne yer verdiğimiz Emin Erman, Amerika'da ikamet eden Bafralı bir hemşerimiz. Ziyaretçi defterimize yazdığı mesajlarla ailesinden izler bulmak için yardım isteyen Emin Bey'e Bafra'dan Mehmet Yılmaz ulaştı ve bazı izleri bulmasını sağladı.
Emin Erman'ın Bafralı Mehmet Yılmaz'a teşekkür ederek başl
|
ayan duygu dolu son mesajını sizlerle paylaşmak istedik:
"Amerikada 28 yildir ikamet etmeme ragmen her yil muntazam olarak Turkiyeye gelir Samsun ve dogum yerim olan Bafrada mumkun mertebe vakit harcarim. Mahallemizin (Gazipasa) artik eski hayat dolu gunleri kalmamasina ragmen hala bazi eski topraklarla oturup konusma firsati yakalayabiliyorum buda beni fazlasi ile mutlu ediyor. Samsunda hala 1inci kusaktan gelme bir halam var (89 yasinda) saniyorum 6-7 yaslarinda gelmis. Samsun Mubadele Derneginin bu webpagene sans eseri rastlayinca yillardir icimde huse olan sorulari sormayi dusundum ve varolsunlar hemesehrilerimiz ve sizde dahil herkez bildigince yardimci olmaya calisiyor. Bu cok guzel bir olay, cok guzel bir dayanisma. Babam (lakabi ile Kofteci Hasan-gencliginde Bafranin meydaninda kofteci dukkani isletmis) bahceci idi. Kosukoyune (eski ismi Agillar)giden yolda (su anda sehir ici sayilir) irmak kenarinda bahcemiz vardi ve zerzavat satarak gecinir idik. Etrafimizdaki bahcecilerinde sahiplerinin cogu mubadil Yunanistandan gelmeler idi. Babam bahce mallarini Bafranin Kari pazarinda Pazartesi ve Persembe gunleri pazarlar ve satardi. Bende kucuklugumde hep babama yardim ettigimden bilirim, musterilerimizin coguda Surmeli macirlari idi. Babam onlar geldiginde beni tanistirir ve bak oglum memleketten koylumuz veya hisimimizdir derdi. Ismimide (Balkan harbinden donmeyen dedem Emin hocadan aldigimdan) buyuk bir iftiharla kendisinden yasli dedemi memleketindeki koyunden taniyan koylulerine soylerdi. O zamanlar o kucuk aklimla hep dusunur ne kadarda hismimiz varmis derdim. Bizler kucukken buyuklerimiz hep bak okuyup adam olmazsan bu topraklarda curur gidersin, oku adam olda kurtul buralardan der dururlardi. Birde bizim macir milletinin baska sansi olmadigi (yani babadan kalma kurulu daha iyi bir duzenin olmamasi, tuhafiye, dukkan, vs.) icin bizler okumaya cok onem verdik ve okuyanda memleketinden ayrildi. Doktor Muhittin Gungorde babaannem tarafindan yakin bir hisimimizdir lakin ne kadar yakindir bilemiyecegim. Babamin hastaligi sirasinda Muhittin amca her zaman evimize gelir babami muayene eder ve hal hatir sorardi. Muhittin Gungor Doktorumuzun oglunun Samsunda ikamet ettigini biliyorum. Eger arastirma yaptigim Babamin amcalari ve ogullari Surmeli koyunde olsalardi bu bilinirdi cunki babam Surmeli koylulerimiz ile her zaman hasir ve nesirdi. Saglam olarak bilinen bu akrabalarimin Samsunun Tekkekoyunde ikamette ettirilmis oldugu, lakin bugun nerelerdedirler ne yaparlar, kim gitmistir, kim kalmistir bilemem. Ben taa Amerikaya geldigime gore bu akrabalariminda baska yerlerde olmalari kuvvetle muhtemel. Umarim Samsun Mubadele Derneginin Webpagei bu hususta yardimci olmaya devam eder. Bunun yaninda Surmelide eminim babami Kofteci (veya bahceci) Hasan olarak taniyan cikacaktir. Umarim bu yaz geldigimde Surmeliyide ziyaret etme firsati bulurum. Samsun Mubadele dernegine bizlere bu firsatlari yakalattiklari icin tesekurlerimi sunarken, Mehmet bey sizede tekrar tesekkurlerimi sunar saglik ve esenlikler temenni ederim. Emin Erman, USA"
Erman Bey'in elimizde bir fotoğrafı yok. Belki kendisini daha yakından tanıma şansımız olur ilerleyen günlerde. Şimdilik, "Amerika'dan bize ulaşmasına atfen", haber fotoğrafı olarak özgürlük anıtını kullandık...
|
Platamon, Greece Page
Other names: Platamóna,Platamona,Olajak,Olaják,Platamón
World:Greece:Nomos )) (( Piraios
Platamon, Greece Page
Other names: Platamóna,Platamona,Olajak,Olaják,Platamón
World:Greece:Nomos )) (( Piraios